Wortschatz

Lernen Sie Verben – Türkisch

cms/verbs-webp/106591766.webp
yeterli olmak
Öğle yemeği için bir salata benim için yeterli.
genügen
Ein Salat genügt mir zum Mittagessen.
cms/verbs-webp/120128475.webp
düşünmek
Onu her zaman düşünmek zorunda.
denken
Sie muss immer an ihn denken.
cms/verbs-webp/104302586.webp
geri almak
Üstümdeki parayı geri aldım.
zurückbekommen
Ich habe das Wechselgeld zurückbekommen.
cms/verbs-webp/105224098.webp
onaylamak
İyi haberleri kocasına onaylayabildi.
bestätigen
Sie konnte ihrem Mann die gute Nachricht bestätigen.
cms/verbs-webp/128644230.webp
yenilemek
Ressam duvar rengini yenilemek istiyor.
erneuern
Der Maler will die Wandfarbe erneuern.
cms/verbs-webp/119404727.webp
yapmak
Bunu bir saat önce yapmalıydınız!
machen
Das solltest du doch schon vor einer Stunde machen!
cms/verbs-webp/122398994.webp
öldürmek
Dikkat et, o balta ile birini öldürebilirsin!
umbringen
Vorsicht, mit dieser Axt kann man jemanden umbringen!
cms/verbs-webp/63935931.webp
çevirmek
Eti çeviriyor.
wenden
Sie wendet das Fleisch.
cms/verbs-webp/28581084.webp
sarkmak
Damdan buz sarkıtları sarkıyor.
herabhängen
Eiszapfen hängen vom Dach herab.
cms/verbs-webp/50245878.webp
not almak
Öğrenciler öğretmenin söylediği her şeyi not alıyorlar.
mitschreiben
Die Schüler schreiben alles mit, was der Lehrer sagt.
cms/verbs-webp/109542274.webp
geçmesine izin vermek
Sınırlarda mültecilere geçmelerine izin verilmeli mi?
durchlassen
Soll man Flüchtlinge an den Grenzen durchlassen?
cms/verbs-webp/122224023.webp
geri almak
Yakında saati tekrar geri almak zorunda kalacağız.
zurückstellen
Bald müssen wir wieder die Uhr zurückstellen.