inanmak
Birçok insan Tanrı‘ya inanır.
믿다
많은 사람들이 하나님을 믿는다.
anlaşmak
Kavga etmeyi bırakın ve sonunda anlaşın!
잘 지내다
싸움을 그만두고 결국 서로 잘 지내세요!
teşekkür etmek
Bunun için size çok teşekkür ederim!
감사하다
너무 감사합니다!
yalan söylemek
Acil bir durumda bazen yalan söylemek zorundasınızdır.
거짓말하다
때로는 긴급 상황에서 거짓말을 해야 한다.
üretmek
Kendi balımızı üretiyoruz.
생산하다
우리는 우리의 꿀을 직접 생산한다.
kalkmak
Uçak yeni kalktı.
이륙하다
비행기가 방금 이륙했다.
yüzmek
Düzenli olarak yüzüyor.
수영하다
그녀는 정기적으로 수영한다.
ithal etmek
Birçok ülkeden meyve ithal ediyoruz.
수입하다
우리는 여러 나라에서 과일을 수입한다.
geçmek
Su çok yüksekti; kamyon geçemedi.
통과하다
물이 너무 높아서 트럭이 통과할 수 없었다.
getirmek
Köpek, topu suyun içinden getiriyor.
가지고 오다
개는 물에서 공을 가져온다.
yenmek
Rakibini teniste yendi.
이기다
그는 테니스에서 상대방을 이겼다.
sıralamak
Pullarını sıralamayı seviyor.
분류하다
그는 그의 우표를 분류하는 것을 좋아한다.