evlenmek
Reşit olmayanların evlenmelerine izin verilmez.
결혼하다
미성년자는 결혼할 수 없다.
kesmek
Kuaför saçını kesiyor.
자르다
미용사가 그녀의 머리를 자른다.
çıkarmak
Cüzdanımdan faturaları çıkarıyorum.
꺼내다
나는 지갑에서 청구서를 꺼낸다.
yaklaşmak
Bir felaket yaklaşıyor.
임박하다
재앙이 임박하고 있다.
sevmek
Çocuk yeni oyuncağını seviyor.
좋아하다
아이는 새 장난감을 좋아한다.
ayrılmak istemek
Otelinden ayrılmak istiyor.
떠나고 싶다
그녀는 호텔을 떠나고 싶다.
gitmek ihtiyacı duymak
Acilen tatile ihtiyacım var; gitmeliyim!
가다
나는 휴가가 절실하게 필요하다; 나는 가야 한다!
girmek
Metro istasyona yeni girdi.
들어가다
지하철이 방금 역에 들어왔다.
teşekkür etmek
Bunun için size çok teşekkür ederim!
감사하다
너무 감사합니다!
göndermek
Malzemeler bana bir paketle gönderilecek.
보내다
상품은 나에게 패키지로 보내질 것이다.
tercih etmek
Kızımız kitap okumaz; telefonunu tercih eder.
선호하다
우리 딸은 책을 읽지 않는다; 그녀는 그녀의 휴대폰을 선호한다.
sahip olmak
Kırmızı bir spor arabaya sahibim.
소유하다
나는 빨간색 스포츠카를 소유하고 있다.