çalışmak
Kızlar birlikte çalışmayı sever.
공부하다
여자아이들은 함께 공부하는 것을 좋아한다.
götürmek
Çöp kamyonu çöpümüzü götürüyor.
가져가다
쓰레기차는 우리의 쓰레기를 가져갑니다.
iptal etmek
Sözleşme iptal edildi.
취소하다
계약이 취소되었습니다.
durmak
Taksiler durağa durdu.
정차하다
택시들이 정류장에 정차했다.
anlamak
Sonunda görevi anladım!
이해하다
나는 마침내 과제를 이해했다!
üzülmek
Her zaman horladığı için üzülüyor.
화나다
그녀는 그가 항상 코를 고는 것 때문에 화난다.
sohbet etmek
Öğrenciler ders sırasında sohbet etmemelidir.
채팅하다
학생들은 수업 중에 채팅해서는 안됩니다.
farkında olmak
Çocuk anne ve babasının tartışmasının farkında.
알다
아이는 부모님의 싸움을 알고 있다.
açıklamak
Dedem torununa dünyayı açıklıyor.
설명하다
할아버지는 손자에게 세상을 설명한다.
oluşturmak
Birlikte iyi bir takım oluşturuyoruz.
형성하다
우리는 함께 좋은 팀을 형성한다.
korumak
Anne çocuğunu korur.
보호하다
어머니는 그녀의 아이를 보호한다.
bölmek
Ev işlerini aralarında bölerler.
나누다
그들은 집안일을 서로 나눕니다.