Ordforråd

Lær verb – Turkish

cms/verbs-webp/84314162.webp
yaymak
Kollarını geniş yaydı.
spreie ut
Han spreier armene vidt ut.
cms/verbs-webp/91696604.webp
izin vermek
Depresyona izin verilmemeli.
tillate
Ein bør ikkje tillate depresjon.
cms/verbs-webp/123498958.webp
göstermek
Çocuğuna dünyayı gösteriyor.
vise
Han viser barnet sitt verda.
cms/verbs-webp/93169145.webp
konuşmak
Dinleyicisine konuşuyor.
snakke
Han snakker til publikummet sitt.
cms/verbs-webp/40129244.webp
çıkmak
Arabadan çıkıyor.
gå ut
Ho går ut av bilen.
cms/verbs-webp/125400489.webp
terk etmek
Turistler plajı öğlen terk eder.
forlate
Turistar forlater stranda ved middagstid.
cms/verbs-webp/132030267.webp
tüketmek
Bir dilim pasta tüketiyor.
konsumere
Ho konsumerer eit stykke kake.
cms/verbs-webp/77646042.webp
yakmak
Paranı yakmamalısın.
brenne
Du bør ikkje brenne pengar.
cms/verbs-webp/87317037.webp
oynamak
Çocuk yalnız oynamayı tercih eder.
spele
Barnet vil helst spele aleine.
cms/verbs-webp/125385560.webp
yıkamak
Anne çocuğunu yıkıyor.
vaske
Mor vasker barnet sitt.
cms/verbs-webp/113393913.webp
durmak
Taksiler durağa durdu.
dra opp
Taxiene har dratt opp ved stoppet.
cms/verbs-webp/129244598.webp
sınırlamak
Diyet yaparken yiyecek alımınızı sınırlamanız gerekir.
begrense
Under ein diett må du begrense matinntaket ditt.