Ordforråd

Lær verb – tyrkisk

cms/verbs-webp/61389443.webp
yatmak
Çocuklar birlikte çimlerin üzerinde yatıyor.
ligge
Barna ligger sammen i gresset.
cms/verbs-webp/122707548.webp
durmak
Dağcı zirvede duruyor.
stå
Fjellklatreren står på toppen.
cms/verbs-webp/117953809.webp
katlanamamak
O şarkıyı katlanamıyor.
tåle
Hun kan ikke tåle sangen.
cms/verbs-webp/95625133.webp
sevmek
Kedisini çok seviyor.
elske
Hun elsker katten sin veldig mye.
cms/verbs-webp/123834435.webp
geri almak
Cihaz arızalı; satıcı onu geri almak zorunda.
ta tilbake
Enheten er defekt; forhandleren må ta den tilbake.
cms/verbs-webp/62175833.webp
keşfetmek
Denizciler yeni bir toprak keşfettiler.
oppdage
Sjømennene har oppdaget et nytt land.
cms/verbs-webp/14733037.webp
çıkmak
Lütfen bir sonraki çıkıştan çıkın.
gå ut
Vennligst gå ut ved neste avkjørsel.
cms/verbs-webp/60625811.webp
yok etmek
Dosyalar tamamen yok edilecek.
ødelegge
Filene vil bli fullstendig ødelagt.
cms/verbs-webp/94909729.webp
beklemek
Hâlâ bir ay beklememiz gerekiyor.
vente
Vi må fortsatt vente i en måned.
cms/verbs-webp/108520089.webp
içermek
Balık, peynir ve süt çok protein içerir.
inneholde
Fisk, ost og melk inneholder mye protein.
cms/verbs-webp/47225563.webp
katılmak
Kart oyunlarında düşüncenizi katmalısınız.
tenke med
Du må tenke med i kortspill.
cms/verbs-webp/115153768.webp
net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.
se klart
Jeg kan se alt klart gjennom mine nye briller.