Talasalitaan

Esperanto – Pagsasanay sa Pandiwa

cms/verbs-webp/111750432.webp
asılmak
İkisi de bir dalda asılı.
cms/verbs-webp/117284953.webp
seçmek
Yeni bir güneş gözlüğü seçiyor.
cms/verbs-webp/51465029.webp
yavaş çalışmak
Saat birkaç dakika yavaş çalışıyor.
cms/verbs-webp/40477981.webp
aşina olmak
Elektrikle aşina değil.
cms/verbs-webp/96748996.webp
devam etmek
Kervan yolculuğuna devam ediyor.
cms/verbs-webp/109096830.webp
getirmek
Köpek, topu suyun içinden getiriyor.
cms/verbs-webp/82258247.webp
görmek
Felaketi gelmekte olanı göremediler.
cms/verbs-webp/110347738.webp
sevindirmek
Gol, Alman futbol taraftarlarını sevindiriyor.
cms/verbs-webp/123211541.webp
kar yağmak
Bugün çok kar yağdı.
cms/verbs-webp/43483158.webp
trenle gitmek
Oraya trenle gideceğim.
cms/verbs-webp/34397221.webp
çağırmak
Öğretmen öğrenciyi çağırıyor.
cms/verbs-webp/85871651.webp
gitmek ihtiyacı duymak
Acilen tatile ihtiyacım var; gitmeliyim!