lytte til
Børnene kan lide at lytte til hendes historier.
dinlemek
Çocuklar onun hikayelerini dinlemeyi severler.
ledsage
Min kæreste kan godt lide at ledsage mig, når jeg handler.
eşlik etmek
Kız arkadaşım alışveriş yaparken bana eşlik etmeyi sever.
drive væk
En svane driver en anden væk.
kovmak
Bir kuğu diğerini kovuyor.
afhænge
Han er blind og afhænger af ekstern hjælp.
bağımlı olmak
Kör ve dış yardıma bağımlı.