لغتونه
فعلونه زده کړئ – Turkish
uzak
O avını uzaklaştırıyor.
بیرته
هغوی د شکار بیرته واخلي.
aşağı
O vadiden aşağı uçuyor.
لاندې
هغوی لاندې په درېځ کې اچوي.
aşağı
Yukarıdan aşağı düşüyor.
لاندې
هغه له څنډې لاندې وهل شوی.
dışarı
Hasta çocuğun dışarı çıkmasına izin verilmiyor.
باندې
د بچو باندې نه پاتې شي.
uzun
Bekleme odasında uzun süre beklemem gerekti.
اوږد
زه اوږد ورته په انتظار کښې ناستم.
neden
Çocuklar her şeyin neden böyle olduğunu bilmek istiyor.
څنګه
د اوسېدونکو ته څنګه هر یو شی همداسې دی یې وغواښتل غواړي.
oldukça
O oldukça zayıf.
ډېر
هی ډېر وړوکې ده.
sadece
Bankta sadece bir adam oturuyor.
یواځې
دلته یواځې یوه سړی نشستلی دی.
şimdi
Onu şimdi aramalı mıyım?
اوس
آیا زه اوس هغه ته زنګ وکړم؟
zaten
O zaten uyuyor.
اوس
هغه اوس خور شوی!
yarım
Bardak yarım dolu.
نیم
د ګیلاس نیم خالی دی.