لغتونه

فعلونه زده کړئ – Turkish

cms/adverbs-webp/75164594.webp
sıkça
Tornadolar sıkça görülmez.
غواړیدو
طوفانان غواړیدو نه دي چې وګورل شي.
cms/adverbs-webp/145004279.webp
hiçbir yere
Bu izler hiçbir yere gitmiyor.
هیڅ ځای
دغه راهونه هیڅ ځای ته نه رسيږي.
cms/adverbs-webp/96549817.webp
uzak
O avını uzaklaştırıyor.
بیرته
هغوی د شکار بیرته واخلي.
cms/adverbs-webp/128130222.webp
birlikte
Küçük bir grupla birlikte öğreniyoruz.
یوټل
موږ یوټل په یوه چوټې ډلې کې زده کوي.
cms/adverbs-webp/57457259.webp
dışarı
Hasta çocuğun dışarı çıkmasına izin verilmiyor.
باندې
د بچو باندې نه پاتې شي.
cms/adverbs-webp/66918252.webp
en azından
Kuaför en azından çok pahalı değildi.
لږ تر لږه
د ویښتن مارکیټ لږ تر لږه پیسو وه.
cms/adverbs-webp/178653470.webp
dışarıda
Bugün dışarıda yemek yiyoruz.
په نړۍ کې
موږ نن په نړۍ کې خوراکی وکوو.
cms/adverbs-webp/132510111.webp
geceleyin
Ay geceleyin parlıyor.
یو ځل
یو ځل، خلک د غار کښې ژوندوي وو.
cms/adverbs-webp/123249091.webp
birlikte
İkisi de birlikte oynamayı sever.
یوټل
هغوی دواړه یوټل لوبه کوي.
cms/adverbs-webp/178600973.webp
bir şey
İlginç bir şey görüyorum!
یوه څه
زه یوه څه خوراکی وګورم!
cms/adverbs-webp/134906261.webp
zaten
Ev zaten satıldı.
وروسته
مستقیم چل، وروسته وخت زیات شي.
cms/adverbs-webp/80929954.webp
daha
Daha büyük çocuklar daha fazla cep harçlığı alıyor.
نور
کوچنی اطفال نور جیبونه ترلاسه کړي.