두 --- - - 있어-?
두 자__ 살 수 있___
두 자-를 살 수 있-요-
--------------
두 자리를 살 수 있어요? 0 d- ---i-eul sal -------e--o?d_ j_______ s__ s_ i________d- j-l-l-u- s-l s- i-s-e-y-?----------------------------du jalileul sal su iss-eoyo?
Çok spor yapan bir kişi vücudunu forma sokar.
Muhtemelen beynini antrenman etmek de mümkündür.
Bu, dil öğrenmek isteyen bir kişinin sadece yetenekli olmasının kâfi gelmeyeceğini gösterir.
Düzenli çalışma burada çok önemlidir.
Çünkü alıştırma yapmak beyinde bulunan yapıları pozitif etkileyebilir.
Şu bir gerçek ki, dile karşı özel bir yetenek doğuştan gelmektedir.
Yine de yoğun bir antrenman belirli beyin yapılarını değiştirebilir.
Çalışarak dil merkezin hacmi artmaktadır.
Çok alıştırma yapan kişilerin sinir hücreleri de değişmektedir.
Çok uzun zaman beynin değişmesinin mümkün olmadığı fikri savunulurdu.
Buna göre çocukken öğrenemediğimizi hiçbir zaman öğrenemeyiz diye düşünülürdü.
Beyin araştırmacılar ama tamamen farklı bir kanıta varmışlardır.
Beynimizin hayat boyu hareketli olduğunu gösterebilmişlerdir.
Bu durumda beynin bir kas gibi işlediğini söylenebilir
ve böylece yaşlılığa kadar inşa edilebilir.
Her alınan bilgi beyinde işlenir.
Antrenmanlı olan beyinler bu durumda alınan bilgileri daha iyi işleyebilirler.
Bu, daha hızlı ve verimli çalıştığının anlamına gelir.
Bu prensibin geçerliliği gençte de yaşlı dada aynıdır.
Beynini antrenman etmek için özellikle bir şey öğrenmen gerekmemektedir.
Okumakta iyi bir alıştırmadır.
Özellikle zor edebi metinler dil merkezimizi geliştirmektedir.
Bu, kelime hazinemizin ve
dillere karşı olan duygumuzun geliştiğini gösterir.
İlginç olanı, dilin işlenmesi sadece dil merkezinde gerçekleşmediği.
Hareket merkezi de yeni içerikleri işlemektedir.
Bu nedenle tüm beyni sıkça uyarmak önemlidir.
Yani: Vücudunuzu VE beyninizi hareket ettirin!