Konuşma Kılavuzu

Geçmiş zaman 1 » Past tense 1

TR Türkçe
EN İngilizce (UK)

81 [seksen bir]

Geçmiş zaman 1

81 [eighty-one]

Past tense 1

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:

Türkçe	İngilizce (UK)	Oyna Daha
yazmak	t- -rite t_ w____ t- w-i-e -------- to write 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! yazmak to write AR Ses يكتب‬ DE Ses schreiben ES Ses escribir FR Ses écrire IT Ses scrivere RU Ses Писать
O (erkek) bir mektup yazdı.	He wrote a----t-r. H_ w____ a l______ H- w-o-e a l-t-e-. ------------------ He wrote a letter. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) bir mektup yazdı. He wrote a letter. AR Ses ‫هو كتب رسالة.‬ DE Ses Er schrieb einen Brief. ES Ses Él escribió una carta. FR Ses Il écrivait une lettre. IT Ses Lui ha scritto una lettera. RU Ses Он писал письмо.
O da (kadın) bir kart yazmıştı.	An--she w---- a-c---. A__ s__ w____ a c____ A-d s-e w-o-e a c-r-. --------------------- And she wrote a card. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O da (kadın) bir kart yazmıştı. And she wrote a card. AR Ses ‫وهي كتبت بطاقة.‬ DE Ses Und sie schrieb eine Karte. ES Ses Y ella escribió una postal. FR Ses Et elle écrivait une carte. IT Ses E lei ha scritto una cartolina. RU Ses А она писала открытку.
okumak	to-r-ad t_ r___ t- r-a- ------- to read 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! okumak to read AR Ses يقرأ‬ DE Ses lesen ES Ses leer FR Ses lire IT Ses leggere RU Ses Читать
O (erkek) bir dergi okudu.	H--r-ad-- m-g-z-n-. H_ r___ a m________ H- r-a- a m-g-z-n-. ------------------- He read a magazine. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) bir dergi okudu. He read a magazine. AR Ses ‫هو قرأ مجلة.‬ DE Ses Er las eine Illustrierte. ES Ses Él leyó una revista. FR Ses Il lisait un magazine. IT Ses Lui ha letto una rivista. RU Ses Он читал цветной журнал.
O da (kadın) bir kitap okudu.	And -------d - book. A__ s__ r___ a b____ A-d s-e r-a- a b-o-. -------------------- And she read a book. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O da (kadın) bir kitap okudu. And she read a book. AR Ses ‫وهي قرأت كتاباً.‬ DE Ses Und sie las ein Buch. ES Ses Y ella leyó un libro. FR Ses Et elle lisait un livre. IT Ses E lei ha letto un libro. RU Ses А она читала книгу.
almak	t--ta-e t_ t___ t- t-k- ------- to take 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! almak to take AR Ses يأخذ DE Ses nehmen ES Ses coger / tomar, agarrar (am.) FR Ses prendre IT Ses prendere RU Ses Брать
O (erkek) bir sigara aldı.	He--oo- ---igar--t-. H_ t___ a c_________ H- t-o- a c-g-r-t-e- -------------------- He took a cigarette. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) bir sigara aldı. He took a cigarette. AR Ses ‫هو أخذ سيجارة.‬ DE Ses Er nahm eine Zigarette. ES Ses Él cogió un cigarrillo. FR Ses Il prenait une cigarette. IT Ses Lui ha preso una sigaretta. RU Ses Он взял сигарету.
O (kadın) bir parça çikolata aldı.	S-- t-ok-a -i-ce-of c---o--te. S__ t___ a p____ o_ c_________ S-e t-o- a p-e-e o- c-o-o-a-e- ------------------------------ She took a piece of chocolate. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (kadın) bir parça çikolata aldı. She took a piece of chocolate. AR Ses ‫وهي أخذت قطعة شوكولا.‬ DE Ses Sie nahm ein Stück Schokolade. ES Ses Ella cogió un trozo de chocolate. FR Ses Elle prenait un morceau de chocolat. IT Ses Lei ha preso un pezzo di cioccolato. RU Ses Она взяла кусок шоколада.
O (erkek) sadık değildi, ama o (kadın) sadıktı.	H--wa- -i-----l,--ut--h---as---y-l. H_ w__ d________ b__ s__ w__ l_____ H- w-s d-s-o-a-, b-t s-e w-s l-y-l- ----------------------------------- He was disloyal, but she was loyal. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) sadık değildi, ama o (kadın) sadıktı. He was disloyal, but she was loyal. AR Ses ‫هو كان غير مخلص، أما هي فكانت مخلصة.‬ DE Ses Er war untreu, aber sie war treu. ES Ses Él era infiel, pero ella era fiel. FR Ses Alors qu’il était infidèle, elle était fidèle. IT Ses Lui era infedele, ma lei era fedele. RU Ses Он был неверен, а она была верна.
O (erkek) tembeldi, ama o (kadın) çalışkandı.	He---- --z-- but -h---a---a-d-wo--in-. H_ w__ l____ b__ s__ w__ h____________ H- w-s l-z-, b-t s-e w-s h-r---o-k-n-. -------------------------------------- He was lazy, but she was hard-working. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) tembeldi, ama o (kadın) çalışkandı. He was lazy, but she was hard-working. AR Ses ‫هو كان كسولاً، أما هي فكانت مجتهدة.‬ DE Ses Er war faul, aber sie war fleißig. ES Ses Él era un holgazán, pero ella era trabajadora. FR Ses Alors qu’il était paresseux, elle était diligente. IT Ses Lui era pigro, ma lei era attiva. RU Ses Он был ленивым, а она была прилежной.
O (erkek) fakirdi, ama o (kadın) zengindi.	He---s --or, b---------s r-ch. H_ w__ p____ b__ s__ w__ r____ H- w-s p-o-, b-t s-e w-s r-c-. ------------------------------ He was poor, but she was rich. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) fakirdi, ama o (kadın) zengindi. He was poor, but she was rich. AR Ses ‫هو كان فقيراً، أما هي فكانت غنية.‬ DE Ses Er war arm, aber sie war reich. ES Ses Él era pobre, pero ella era rica. FR Ses Alors qu’il était pauvre, elle était riche. IT Ses Lui era povero, ma lei era ricca. RU Ses Он был бедным, а она была богатой.
Onun (erkek) parası değil, bilakis borçları vardı.	H- had no--on-y---n--------. H_ h__ n_ m_____ o___ d_____ H- h-d n- m-n-y- o-l- d-b-s- ---------------------------- He had no money, only debts. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun (erkek) parası değil, bilakis borçları vardı. He had no money, only debts. AR Ses ‫لم يكن لديه مال، وإنما ديون.‬ DE Ses Er hatte kein Geld, sondern Schulden. ES Ses Él no tenía dinero, sino deudas. FR Ses Il n’avait pas d’argent, mais au contraire des dettes. IT Ses Lui non aveva soldi ma debiti. RU Ses У него не было денег, а только долги.
O (erkek) şanslı değil, bilakis talihsizdi.	H- had-n- lu-k, -n-- --d -uck. H_ h__ n_ l____ o___ b__ l____ H- h-d n- l-c-, o-l- b-d l-c-. ------------------------------ He had no luck, only bad luck. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) şanslı değil, bilakis talihsizdi. He had no luck, only bad luck. AR Ses ‫لم يكن محظوظاً، وإنما منحوساً.‬ DE Ses Er hatte kein Glück, sondern Pech. ES Ses Él no tenía buena suerte, sino mala suerte. FR Ses Il n’avait pas de chance, mais au contraire de la malchance. IT Ses Lui non aveva fortuna ma sfortuna. RU Ses Он не был удачлив, а был неудачлив.
O (erkek) başarılı değil, bilakis başarısızdı.	He--a-----su-c-s-, on-y ---l---. H_ h__ n_ s_______ o___ f_______ H- h-d n- s-c-e-s- o-l- f-i-u-e- -------------------------------- He had no success, only failure. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) başarılı değil, bilakis başarısızdı. He had no success, only failure. AR Ses ‫لم يكن ناجحاً، وإنما فاشلاً.‬ DE Ses Er hatte keinen Erfolg, sondern Misserfolg. ES Ses Él no tenía éxitos, sino fracasos. FR Ses Il n’avait pas de succès, mais au contraire des échecs. IT Ses Lui non aveva successo ma insuccesso. RU Ses Он не был успешен, а был неуспешен.
O (erkek) memnun değil, hoşnutsuzdu.	He -a- not -a---f-ed--b-- -issat-sf-ed. H_ w__ n__ s_________ b__ d____________ H- w-s n-t s-t-s-i-d- b-t d-s-a-i-f-e-. --------------------------------------- He was not satisfied, but dissatisfied. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) memnun değil, hoşnutsuzdu. He was not satisfied, but dissatisfied. AR Ses ‫لم يكن مسروراً، وإنما مستاءاً.‬ DE Ses Er war nicht zufrieden, sondern unzufrieden. ES Ses Él no estaba satisfecho, sino insatisfecho. FR Ses Il n’était pas heureux, mais au contraire malheureux. IT Ses Lui non era contento ma scontento. RU Ses Он не был доволен, а был недоволен.
O (erkek) mutlu değil, mutsuzdu.	H------n-t -a-py----t-sa-. H_ w__ n__ h_____ b__ s___ H- w-s n-t h-p-y- b-t s-d- -------------------------- He was not happy, but sad. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) mutlu değil, mutsuzdu. He was not happy, but sad. AR Ses ‫لم يكن سعيداً، وإنما يائساً.‬ DE Ses Er war nicht glücklich, sondern unglücklich. ES Ses Él no era feliz, sino infeliz. FR Ses Il n’était pas chanceux, mais au contraire malchanceux. IT Ses Lui non era felice ma infelice. RU Ses Он не был счастлив, а был несчастен.
O (erkek) sempatik değil, antipatikti.	He-wa---ot fr--n--y----- ------nd--. H_ w__ n__ f________ b__ u__________ H- w-s n-t f-i-n-l-, b-t u-f-i-n-l-. ------------------------------------ He was not friendly, but unfriendly. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) sempatik değil, antipatikti. He was not friendly, but unfriendly. AR Ses ‫لم يكن ظريفاً، وإنما ثقيل الظل.‬ DE Ses Er war nicht sympathisch, sondern unsympathisch. ES Ses Él no era simpático, sino antipático. FR Ses Il n’était pas sympathique, mais au contraire antipathique. IT Ses Lui non era simpatico ma antipatico. RU Ses Он не был симпатичным, а был несимпатичным.

İndirmek MP3 (.zip Dosyalar)

MP3 Türkçe + İngilizce (UK) (1-100) MP3 İngilizce (UK) (1-100)

Video bulunamadı!

Çocukların nasıl doğru konuştukları

Bir insan doğar doğmaz başkaları ile iletişime geçer. Bebekler birşey istediklerinde bağırırlar. Bir kaç aylıkken kolay kelimeler telafuz edebilirler. Üç kelimeli cümleleri ancak 3 aylıkken söyleyebiliyorlar. Çocukların konuşmaya başlama süreleri yönlendirilemez. Ama ana dillerini ne kadar iyi konuşma yeteneklerini etkileyebiliriz! Bunda ama bazı şeylere dikkat edilmeli. Hep önemli olan yanlız çocuğun motiveli olmasıdır. O, konuşurken birşeyi başardığını hissetmeli. Bir gülümsemeyi bebekler geri dönüt olarak severler. Daha büyük çocuklar doğaları ile iletişimi ararlar. Yani yakınlarındaki insanların konuşmalarına odaklanırlar. Bu yüzden ebeveynlerin ve bakıcıların dil seviyeleri çok önemlidir. Aynı zamanda çocuklar dilin değerli birşey olduğunu öğrenmeliler! Ve bunu öğrenirken hep keyif almalılar. Onlara birşeyler okumak dilin ne kadar heycanlı olduğunu gösterebilir. Ebeveynler mümkünse çocukları ile birlikte bolca zaman geçirmeliler. Çok şeyler yaşayan çocuklar bunlardan bahs etmek isterler. İki dilli çocuklar ise kesin kurallara ihtiyaçları vardır. Kiminle hangi dili konuşmaları gerektiğini bilmeliler. Böylece beyinleri dilleri ayırt etmeyi öğrenir. Çocuklar okula başladığında dilleri değişir. Yeni bir günlük hayat dilini öğrenirler. Tam o zaman ebeveynler çocuğunun nasıl konuştuğuna dikkat etmeliler. Araştırmalar, ilk dilin beyne ebedi yerleştiğini göstermişdir. Çocukken öğrendiklerimiz bizi ömür boyu takip eder. Anadilini çocuk iken iyi öğrenenler bundan ilerde faydalanırlar. Yeni şeyleri daha hızlı ve iyi öğrenirler – sadece yabancı dilleri değil…