Konuşma Kılavuzu

tr Alışveriş yapmak   »   et Sisseostud

54 [elli dört]

Alışveriş yapmak

Alışveriş yapmak

54 [viiskümmend neli]

Sisseostud

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe Estonyaca Oyna Daha
Bir hediye almak istiyorum. M- so-viks -inki-o---. M_ s______ k____ o____ M- s-o-i-s k-n-i o-t-. ---------------------- Ma sooviks kinki osta. 0
Ama çok fazla pahalı olmayan. Ku-d mi-a--,-m-s-po-e----i-a-- -alli-. K___ m______ m__ p_____ l_____ k______ K-i- m-d-g-, m-s p-l-k- l-i-l- k-l-i-. -------------------------------------- Kuid midagi, mis poleks liialt kallis. 0
Belki bir el çantası? Võib-olla käe--tt? V________ k_______ V-i---l-a k-e-o-t- ------------------ Võib-olla käekott? 0
Hangi rengi istersiniz? Mil--st-----i-t- ---vi--? M______ v____ t_ s_______ M-l-i-t v-r-i t- s-o-i-e- ------------------------- Millist värvi te soovite? 0
Siyah, kahverengi veya beyaz? Mu-t-------ni---- v--g-t? M_____ p_____ v__ v______ M-s-a- p-u-n- v-i v-l-e-? ------------------------- Musta, pruuni või valget? 0
Büyük veya küçük? Su--t -õi-vä--e--? S____ v__ v_______ S-u-t v-i v-i-e-t- ------------------ Suurt või väikest? 0
Bunu bir görebilir miyim? To--n -- sed-----------d-t-? T____ m_ s___ k____ v_______ T-h-n m- s-d- k-r-a v-a-a-a- ---------------------------- Tohin ma seda korra vaadata? 0
Bu deriden mi? Ka--s-- -- na--st? K__ s__ o_ n______ K-s s-e o- n-h-s-? ------------------ Kas see on nahast? 0
Yoksa plastikten mi? Või ----- --ns---t-r--list? V__ o_ t_ k________________ V-i o- t- k-n-t-a-e-j-l-s-? --------------------------- Või on ta kunstmaterjalist? 0
Deri tabii. Naha---loom--i----. N_____ l___________ N-h-s- l-o-u-i-u-t- ------------------- Nahast loomulikult. 0
Bu özellikle iyi bir kalite. S-e--n ää-mi---- -v------t-e. S__ o_ ä________ k___________ S-e o- ä-r-i-e-t k-a-i-e-t-e- ----------------------------- See on äärmiselt kvaliteetne. 0
Ve bu el çantasının fiatı gerçekten uygun. Ja käe-o-t-on -õesti sed---i--- --ärt. J_ k______ o_ t_____ s___ h____ v_____ J- k-e-o-t o- t-e-t- s-d- h-n-a v-ä-t- -------------------------------------- Ja käekott on tõesti seda hinda väärt. 0
Bu hoşuma gitti. Se--mee--i- -u---. S__ m______ m_____ S-e m-e-d-b m-l-e- ------------------ See meeldib mulle. 0
Bunu alıyorum. M- v-t-n --l-e. M_ v____ s_____ M- v-t-n s-l-e- --------------- Ma võtan selle. 0
Bunu gerekirse değiştirebilir miyim? Kas ma saan--eda-h-lj-- ü--e---ah-ta-a? K__ m_ s___ s___ h_____ ü____ v________ K-s m- s-a- s-d- h-l-e- ü-b-r v-h-t-d-? --------------------------------------- Kas ma saan seda hiljem ümber vahetada? 0
Tabiî ki. Lo---l--ul-. L___________ L-o-u-i-u-t- ------------ Loomulikult. 0
Hediye olarak paketleyeceğiz. Me-p---m- ta k--g--a--r-. M_ p_____ t_ k______ ä___ M- p-k-m- t- k-n-i-a ä-a- ------------------------- Me pakime ta kingina ära. 0
Kasa orada karşıda. Ka--a-on -eal-ool. K____ o_ s________ K-s-a o- s-a-p-o-. ------------------ Kassa on sealpool. 0

Kim kimi anlıyor?

Dünyada yaklaşık 7 milyar insan var. Her birinin bir dili var. Maalesef hep aynı dilde olmuyorlar. Bu durumda başka milletler ile konuşabilmek için diller öğrenmeliyiz. Bu çoğu zaman zahmetli bir iştir. Ama birbirine çok benzeyen diller var. Bu dilleri konuşanlar, diğer dile hakim olmadan anlaşırlar. Bu yeteneğe mutual intelligibility denilir. Bu yetenek ikiye ayrılır. İlk çeşidi; karşılıklı dilsel anlaşımdır. Bu çeşitte birlikte konuşanlar birbirlerini anlarlar. Yanlız diğer dilin yazılı anlatımını anlamamktadırlar. Bu, dillerin yazımının farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Buna örnek olarak Hintçe ve Urduca verilebilir. Yeteneğin ikinci çeşidi ise yazılı anlatım olarak anlaşmadır. Burada diğer dil yazılı olarak anlaşılmaktadır. Bu varyasyonda ama konuşanlar konuşarak zor anlaşırlar. Buna çok belirgin farklılık gösteren bir teleffuz sebep olmaktadır. Almanca ve Hollandaca mesela bunun için bir örnektirler. Ama genelde birbirine yakın olan çoğu diller iki çeşidide içlerinde barındırmaktadırlar. Bu durumda hem dilsel hem de yazımsal olarak Mutually Intelligible’ler. Rusça ve Ukraynaca ya da Tayca ve Lao dili bunlara birer örnektirler. Ayrıca Mutually Intelligible’nin asimetrik bir yapısı da vardır. Bu, konuşanların birbirini anlamada farklılık göstermeleri durumunda olur. Mesela Portegizler İspanyolları, İspanyolların onları anlamasından daha iyi anlarlar. Bir Avusturyalı da bir Almanı, Almanın onu anlamasından daha iyi anlar. Bir örneklerde, telaffuz ve lehçeler bir engel teşkil etmektedirler. Gerçekten iyi sohbetler yapmak isteyenler, bunun için öğrenmeliler.